PATRON || Alıntılar




M E R H A B A !
Yabancı Yayınlarından çıkan Vi Keeland "Patron" kitabını sevince okurken çıkardığım alıntıları derleyip burada paylaşmak istedim. Kitabı okumak isteyenler ya da tereddütlü olanlar için de bir fikir olmuş olur. 😊
Kitabın tanıtımına ve kitap yorumuma ulaşmak için; TIK TIK!


♥️ "Ch.. Ch.. Ch.." Kelimeyi ağzımdan çıkaramadım. 
Elbette Chase ıskalamadı bile. Pis pis gülüp eğlendi. "Çok tatlı tren taklidi yapıyorsun Buttercup."


♥️ Chase bana doğru eğilip fısıldadı, "İnanılmaz kokuyorsun, yaz mevsiminde bir kumsal gibi." Burnundan derin bir nefes aldı. "Hindistan cevizi, belki biraz hanımeli, biraz da turunçgille karıştırılmış gibi." 


♥️ Eğer kalbinin nerede olduğunu bilmek istiyorsan, düşüncelere daldığında aklının nereye gittiğine bak.


♥️ Umut. Muhteşem bir şeydir. İçinizde sarmaşık gibi büyür ve yüreğinizi sarmalayıp sıcacık hale getirir. Ta ki birisi onu ayaklarının altında ezene kadar. O zaman sarmaşık tutuşunu sıkılaştırarak artık kan pompalayamayacak hale getirir ve kalbiniz hızla ölür. (Sayfa;263)


♥️ Merdivenin hepsini tırmanman gerekmiyor. Sadece ilk basamağı. (Sayfa;282)

♥️ İki eliniz var, biri kendinize yardım etmek, diğeri de yardıma muhtaç olanlara el uzatmak için. (Sayfa;282)

♥️ Eğer rotanı değiştirmezsen, sonun yöneldiğin yer olabilir. (Sayfa;282)

♥️ "Ya şöyle olsaydı"lara odaklanma. Elinde olanlara odaklan. (Sayfa;284)


♥️ "Hiç kafa yormadığını söylediğin sanıyordum."
"Yormadım." Gözlerimiz kenetlenene kadar bekledi. "Bugüne kadar. Küçük el bileklerini ve onların yatağımın başına bağlandığını görmek iin ne kadar sabırsızlandığımı düşünmekten hiçbir boku bitiremedim." (Sayfa;67)

♥️ Chase Parker'ın aslında kim olduğunu düşündüm. Onun gibi bir adamla daha önce hiç tanışmamıştım. Parmağımı üzerine basıp işte bu diyemiyordum. Hiçbir kalıba uymuyordu sanki. Fazlasıyla başarılı bir şirketi yürüten bir iş adamıyla ancak yine de dağınık saçları ve düzgün kirli sakalıyla rock yıldızı gibi görünüyordu. Özel dikim, ölçülü takım elbiselerinin altında taş gibi bir vücut ve piercingli bir meme ucu vardı. Koca memeli sarışınlarla çıkıyor ve akşam yemeğinde yabancılara katılıyordu, yine de haftada bir ablasıyla yemek yiyordu. Bu akşam Lindsey'den öğrendiğim şeyi katmasam bile, adam karmaşık bir paketti.  (Sayfa;91)


♥️ Ellerimi masamda birleştirdim. "Günaydın Bay Parker."
Kaşları havaya fırladı. "Bunu böyle mi oynayacağız?"
"Neden bahsettiğinizi hiç bilmiyorum Bay Parker."
Chase masama geldi. "Bana Bay Parker deyişini sevdim. Bunu sürdürmek zorunda kalacaksın."
O daha da yaklaşırken yutkundum. Sesim zayıflık belirtileri gösterdi. "Hiç sorun değil Bay Parker."
"Lütfen Bay Parker desen mesela?"
"Lütfen Bay Parker deme nedenim ne olacak?"
"Sadece senin dudaklarından çıkarken kulağa ne kadar iyi geleceğini duymak istedim." Aramızdaki mesafeyi kapattı, masamın diğer tarafına geldi ve kalçasını gelişigüzel bir şekilde masaya yasladı. Uzanıp başparmağıyla alt dudağımı okşadı, doğrudan ağzıma doğru konuştu. "Lütfen, Bay Parker. Bu dudaklardan çıkacak.. yaz bunu bir kenara."
Kendimi nasıl bir şeye sokmuştum ben böyle? (Sayfa;142)



♥️ Son bir kaç günde, ilişkimiz değişmiş gibi hissettim. Artık sadece fiziksel değildi. Chase'le ikimiz hayatlarımızla ve bizi biz yapan şeylerle ilgili daha fazla şey paylaşmıştık ve şimdi ailesiyle tanışmak üzereydim. Normalde bu kadar hızlı olan bir şey beni korkuturdu. Yine de kendimi, endişeli olmaktan çok, gergin ve heyecanlı bir beklenti içinde buldum. (Sayfa;209)




♥️ "Bunu gerçekten yapıyoruz demek, ha? Uzun zamandır görmediğim ortaokul aşkım, ikinci göbekten kuzenim ve aynı zamanda patronumla açık açık bir çift mi olacağız?"
Bir tutam saçımı kulağımın arkasına itti. "Çok uzun bir isim oldu. Sana sadece kadınım desem nasıl olur?"
"Kadının, ha?"
Bakışları yüzümde gezindi. "Gerçek bu. İkimiz de farklı sebeplerden mücadele ediyorduk. Ama seni o karanlık restoran koridorunda gördüğümden beri sen benimdin." (Sayfa;230)




 ♥️ "Aslında akşam yemeği planlarım vardı."
Cevabı beni biraz endişelendirdi.. ve belki minicik bir kıskançlık da duymuş olabilirim. "Ah."
Gözlerini bana dikip baktığını hissettim ancak içkimi içerken gözlerinden sakındım. En sonunda ona baktığımda gözleri bir şey için benimkileri aradı.
"Ablamla, biriyle çıkmadım. Haftalık, normal bir şey."
"Sormadım zaten."
"Hayır. Sormadın. Ama akşam yemeği planlarım olduğunu söylediğimde hayal kırıklığına uğradın."
"Uğramadım."
"Bana öyle göründü."
"Bence kibrin bazen gördüğün şeylere dair yargını gölgeliyor."
"Öyle mi diyorsun?"
"Evet." (Sayfa;89)



Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI