Sürgün Çocuklar || Kitap Tanıtımı



Yetim Değilmişiz Meğer…

Daha küçücük birer bebekken Fred adındaki yetişkinler tarafından güvenlikleri için anne ve babalarının yanından alınıp Fredkent'e getirilen çocuklardan biri olan Rosi, geçen on iki yılın ardından küçük kardeşi Bobo ve diğer çocuklarla birlikte ailelerinin yanına geri gönderileceklerini haber alır. Bir yandan yıllar sonra gerçek evlerine, gerçek anne ve babalarına kavuşacakları için heyecanlanırken bir yandan da alıştıkları hayatı ve Fred anne-babalarını bırakacakları için üzülüp endişelenen Rosi, yeni evlerine vardıklarında endişelerinde pek de haksız olmadığını görür. Yıllardır ayrı kaldıkları yuvaları hiç de beklediği gibi değildir, gerçek anne ve babaları da öyle. Fredler tarafından, diğer tüm çocuklar gibi, sonsuz bir anlayış ve şefkatle büyütülen Rosi, gerçek anne ve babasının ona düşman gibi davranıp şiddete başvurmaktan hiç çekinmediği bu ürkütücü yerde küçük kardeşi Bobo'yu korumaya ve gerçekte neler olup bittiğini ortaya çıkarmaya kararlıdır. Ne var ki gerçekler on iki yaşındaki bir çocuğun anlayamayacağı kadar korkunçtur.

Sayfa Sayısı: 307
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO!



Pinterest shareGoogle Plus share

Pablo Escobar Benim Babam || Kitap Tanıtımı



Bir gece La Iguana'dan çıkarken yanındaki arkadaşlarının asla unutamayacakları bir şey söyledi babam. Ciddi ve kararlı bir tonda çıkmıştı sesi. “Otuz yaşıma geldiğimde bir milyon pezo kazanmamış olursam, kendimi öldüreceğim!”
Yirmi altı yaşına geldiğinde, kendisini öldürmesine gerek kalmamıştı.

 
Benim doğduğum günden, onun öldüğü güne kadar babam benim arkadaşım, rehberim, öğretmenim ve güvenilir akıl hocamdı. Hâlâ hayattayken, ona gerçek hikâyesini yazması için zaman zaman yalvardım, ancak o bunu reddetti: “Grégory,” derdi, “tarihi yazabilmek için önce onu bitirmen gerek.”

Bu kitap kimseyi suçlamıyor. Bu kitap mutlak bir gerçek de değildir. Bu, babamın hayatına yakınlaşabilmek için bir araştırma, bir girişimdir. Bu, kişişel, özel bir incelemedir. Tüm erdemlerinin yanısıra tüm hatalarıyla bir adamın yeniden keşfidir. Bu kitaptaki anekdotların çoğu, yaşamının son yılında, ateşin başında hep beraber toplandığımız uzun ve soğuk geceler boyu bana anlattıklarıdır. Diğerleriyse, düşmanlarının hepimizi öldürmeye çok yaklaştıklarının anlaşıldığı zaman bana yazılı olarak bıraktıklarıdır.

Babamla ilgili “gerçekler” kısmen bilinmektedir –ya da hiç bilinmemektedir. Ve bu yüzden onun hikâyesini anlatmak büyük bir risk içermektedir; onun hakkında söylenen kötü şeylerin çoğu doğru gibi göründüğü için bunlar muazzam bir sorumluluk duygusuyla anlatılmalıdır. Bu anlatılanlar, benim babamla ilgili olmasının yanı sıra, insanlık tarihindeki en kötü şöhretli mafya organizasyonunun başında olan bir insanın iç dünyasının kişisel ve derin bir araştırmasıdır.

Babama acımasız dürüstlüğünden dolayı minnettarım; onu net bir şekilde görmek, yaptıklarını asla savunmadan onu olduğu gibi bir adam olarak kabul etmek benim kaderimdi.

Ben, babasının yaptıklarıyla değil, sadece kendi yaptıklarıyla hatırlanmayı dileyen bir insanım. Umarım insanlar, bu hikâyeleri okurken benimle ilgili gerçekleri unutmaz ya da beni babamla karıştırmazlar. Ne de olsa, bu benim de hikâyem.

Yayınevi: Nemesis Kitap
Barkod: 9786059545075
Eser Adı: Pablo Escobar Benim Babam
Yazar: Juan Pablo Escobar
Türü: Biyografi
Yayına Hazırlayan: Hasret Parlak Torun
Çevirmen: Gamze Tokgöz
Kapak Uygulama: Başak Yaman Eroğlu
Kâğıt Kalitesi: 3. HAMUR 60 Gr.
Sayfa Sayısı: 400
Ebat: 13,5*21
Baskı Yılı: Kasım 2016 (1.Basım)
Fiyatı: 25 TL
Pinterest shareGoogle Plus share

Mazi ve Kumaştan Kalbe || Kitap Tanıtımı


* * * 



Çoğu zaman karar vermek zorunda kalırız.


Her ne kadar önemsiz gibi görünse de hayatımızı şekillendirecek kararlar…

Cansel de küçük ama sanıldığı kadar önemsiz olmayan bir karar anıyla yüz yüzeydi.

Zar zor ayarladığı iş görüşmesine giderken karşısına çıkan yaralı adam,ona yardım istermiş gibi bakıyordu.


Cansel'in önünde iki seçenek vardı:

Ya görüşmesini hiçe sayarak adamı hastaneye götürecekti, yada adamı öylece bırakıp iş görüşmesine gidecek ve bu vicdan azabıyla yaşayacaktı.

Nadiren ortaya çıkan iyilik melekleri yüzünü gösterip, kanatları ortaya çıktığında bir süre daha tek besin kaynağının makarna olacağını kabullenerek adama yardım etmeyi seçti.

Hayatını kurtardığı adam ise şirketinde onun için yer açmış Cansel'in üst komşusu olan kardeşine onu iş görüşmesine getirmesini söylemişti bile.Verdiği bu küçük, önemsiz gibi gözüken karar hayatını çoktan değiştirmişti.

Sayfa Sayısı: 464
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Eftalya Yayınları


Pinterest shareGoogle Plus share

Gizemli Erkek Avcısı || Kitap Tanıtımı


EROS, KENDİ KAZDIĞI KUYUYA DÜŞERSE…
Özgür ruhlu, sert, alaycı ve iş arkadaşlarının deyimiyle “tam bir cadı” olan Seçil Kaya, erkeklerin önünde diz çökmesine alışıktır. Çünkü o seçilmez, sadece seçer. Üstelik uzun ilişki denen şey asla ona göre değildir.

Yine de her zor kadını dize getirecek bir şövalye çıkar.

Seçil’in karşısına da o şövalye çıkmak üzeredir: Baran.

Baran’la karşılaştıktan sonra, hissettiği şeylerin adını koymakta zorlanan Seçil, yardım almaya karar verir. Çalıştığı dergideki köşe yazısında okuduğu Gizemli Erkek Avcısı, Seçil’in aklındaki soru işaretlerinin cevabını verebilecek gibi görünmektedir. Ancak Seçil bu cevaplara hazır mıdır?
Yayınevi: Nemesis Kitap
Barkod: 9786059545051
Eser Adı: Gizemli Erkek Avcısı
Yazar: Aylem Güngördü
Türü: Türk Edebiyatı
Yayına Hazırlayan: Hasret Parlak Torun
Kapak Tasarım ve Uygulama:Başak Yaman Eroğlu
Kâğıt Kalitesi: 3. HAMUR 60 Gr.
Sayfa Sayısı: 280
Ebat: 13,5*21
Baskı Yılı: Kasım 2016 (1.Basım)
Fiyatı: 18 TL
Pinterest shareGoogle Plus share

Anılar Ağacı || Kitap Tanıtımı



1945 yılı. Malatya’nın Darende ilçesi. Dönemin en nüfuzlu ve kalabalık ailesi, Köroğlu Ailesi.

Ailenin reisi Acar Köroğlu, dört çocuk babasıdır. Dördü de erkek olan çocukları büyüyüp evlenirler ancak hiçbirinin oğlu olmaz. Acar Köroğlu, erkek torun hasretiyle yanıp tutuşsa da, kız torunlarına da gözü gibi bakan bir dededir.

En büyük oğlu İlbars’tan olma torunu Ceren evlilik çağına geldiğinde talipler ailenin kapısını aşındırmaya başlarlar. Torununu evlendirme işi Acar Köroğlu’na kalmıştır, çünkü Ceren’in babası başka bir kadın için ailesini terk etmiştir. Hem babasızlıkla hem de babası gittikten sonra hayata küsen annesinin sıkıntılarıyla boğuşan Ceren, onu istemeye gelecek olan Muallim Turan’a kalpten bağlanır. Onu çok sever.

Turan da geçmişinde yaşadığı onca felaketten sonra ilk kez kendini yeniden mutlu hissetmiş, Ceren’e tüm varlığıyla bağlanmıştır. Ancak bu iki gencin bir araya gelmesini istemeyenler de vardır.

Hem Köroğlu ailesini hem de Muallim Turan’la Ceren’i büyük sınavlar beklemektedir. Umutları bir ağaç gibi köklerini toprağa salarken, hayat onların mutlu günlerini eski birer anı olmaktan kurtaracak mıdır?

Yayınevi: Nemesis Kitap
Barkod: 9786059545013
Eser Adı: Anılar Ağacı
Yazar: Naşide Gökbudak
Türü: Türk Edebiyatı
Yayına Hazırlayan: Hasret Parlak Torun
Kapak Tasarım ve Uygulama: Başak Yaman Eroğlu
Kâğıt Kalitesi: 3. HAMUR 60 Gr.
Sayfa Sayısı: 456
Ebat: 13,5*19
Baskı Yılı: Kasım 2016 (1.Basım)
Fiyatı: 25 TL
Pinterest shareGoogle Plus share

Yaz Tatilinde Okuduğum Kitaplar


Aslında bu yazıyı Instagram hesabımda paylaşmıştım. Ama burada da paylaşmak istedim. Geç de olsa.. 

* * *

Yaz tatilinde okuduğum kitapları paylaşmaya geldim. Yalnız Dünyanın En Şanslı Kızı bu listeye dahil değil. Ona başlamıştım aslında ama beni pek sarmadığı için yarım bıraktım. Bu resmi önceden çektiğim için bu listede yer alıyor. Yeni resim çekmeye de üşendiğim için bununla idare etmeyi tercih ettim. Bunların dışında dört tane de pdf olarak kitap okudum. Onların yorumlarına profilimden ulaşabilirsiniz. Wattpad den de okuduğum kitaplar var fakat onları paylaşma gereği duymadım. (Üşendi) 😛

Sonuç olarak toplamda 18 kitapla yazı kapatmış bulunuyorum. Benim için az bir sayı. Ama hiç yoktan iyidir tabi. Gelecek yaz daha fazla kitap okumak dileğiyle diyor ve yeni yazılarımda görüşmek üzere bu postu buraya bırakıp kaçıyorum. 😊
Pinterest shareGoogle Plus share

Kuzey Masalı || YORUM



Kitabın son sayfasını kapadığımda yüzümdeki aptalca sırıtışı engelleyemediğimi söyleyebilirim. İlk başlarda kitabın kurgusu ve anlatımı çok hoşuma gitti. Ajanlar, teknoloji ve gizem ilgi mi çekti. Beni rahatsız eden durumlarda olmadı değil. Karakterlerin 32-26 yaşında değil de 16-17 yaşlarında olduğu hissini verdi bazı kısımlar bana. Karakterlerin yaptığı şeyler, davranışları, aralarındaki diyaloglar bana çocukça geldi. Ben daha olgun davranışlar sergilemelerini bekliyordum. Gerçi iki karakter de çılgın olunca bu pek de mümkün değil. Bazı sahneler zorlama gibiydi. Hani olmasa da olurdu. Sanki fazla uzatılmış gibiydi. O kısımlarda sıkıldığımı söyleyebilirim. Ama yine de genel olarak baktığımda kitabı sevdim. Son bölümler çok eğlenceli ve tatlıydı. Zack ve Alex'in hikayesini okumak için sabırsızlanıyorum. Ve son olarak okumayanların bir şans vermeleri gerektiğini düşünüyorum. 😊


''Bir adet Kuzey Karaarslan alabiliyor muyuz?'' 😍


Pinterest shareGoogle Plus share

S*ktir Et Aşkı || YORUM



''Sürekli mutlu olamayacağınız için üzülmeyin. Bu hızlı bir şekilde enkaz gibi hissetmenize neden olacaktır. Eğer hayatlarımız kitap olsaydı, mutlu olduğumuz anlar sadece noktalama işaretleri olurdu.''


S*ktir Et Aşkı; İLİK'ten daha çok sevdiğim bir kitap oldu. İLİK'i bitirmem iki, üç günümü almış olsada S*ktir Et Aşkı dört, beş saat içerisinde bitti. Buradan ne kadar akıcı olduğunu ve kendini okuttuğu, okuyucuyu içine çektiğini söyleyebilirim. 

Karakterler biraz sorunluydu. Della karakterini sevmedim. Kit ve Helena karakterlerinin de sevmediğim yönleri olmadı değil ama onları ayrı olarak düşünmek bile istemediğimi fark ettim.
Yazarın kitabın sonlarında Muslim karakterini harcadığı bir gerçek. 😁 Bir an neler oluyor dediğim oldu. Yani Kit'ten başkasını düşünemiyorum ben Helena için. Hep Kit. 😍

Helena, en yakın arkadaşı Della'nın sevgilisi Kit'e aşık. Helena da Neil ile sevgili. Kit ise Helena'yı seviyor. Karmaşık bir ilişki söz konusu.. Kit'i bazı kısımlarda hiç anlayamadım. Madem seviyorsun neden hala Della'nın yanındasın? Helena'nın aşkı için katlandığı şeyler çok ağırdı be..😢 

Tamam ona da kızdığım sahneler oldu. Yani iki tarafta birbirini bu kadar çok seviyorken savaşmak yerine neden kaçmayı seçtiler anlayamıyorum.. Neyse en sonunda her şey tatlıya bağlandı en azından. 😁

Sonunu bayağı merak ediyordum. Çünkü olay içinde olaylar dönüyordu ve nasıl sonuçlanacağını merak etmemek elde değil. Sonlara doğru yazar son dakika golü atacak gibi göründü bir ara gözüme ama neyse ki düşündüğüm şeyler olmadı. 😊

Yazar bence bu türde daha başarılı. Okurken sanki sayfalar su gibi akıp gitti. Sıkmadı. Çevirisi de güzeldi İLİK'e göre bence.. Karakterlerin sevmediğim yönleri olsa da genel olarak kitabı sevdim. Hala şehir dışında olduğum için diğer kitapları yanımda yok. Ama döndüğümde okumak için onları öne çekmeyi düşünüyorum. Ve son olarak tavsiyemdir. 👍
Pinterest shareGoogle Plus share

İLİK || YORUM



İlik bitti ve diyebileceğim tek şey 'vay canına!' Kitabın başlarında sıkıldığımı itiraf etmem gerek. Hatta yarım bırakmayı bile düşündüm. Ama sonra devam etmeye karar verdim. Kitap bir süre benim için 'bitse de gitsek' modada idi.. Bu türe pek yakın değilim o yüzden okumakta zorlandığım oldu. Ama ilerleyen sayfalarda kitap akmaya başladı. Tarryn Fisher'ın kalemi ile ilk defa tanışıyorum ve bu benim için yeni bir deneyim oldu. Neden bu kadar geç okudum bilmiyorum ama diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
Olaylar Margo etrafında dönüyor. Onun ağzından okuyoruz hikayeyi. Dediğim gibi başlarda sıkıldığım kısımlar oldu ama sonradan beni çok şaşırtan gerçeklerle karşı karşıya kaldım. Judah konusunda hala şüphelerim var. Benim için tam bir muamma.. 😑

Çeviriden midir yoksa yazarın anlatımından mısır bilmiyorum redaksiyonel yönde hatalar vardı. Okurken kitaba yoğunlaşmamı zotlaştırdı diyebilirim. Şimdiki zamanla anlatılıyor ve ben bu zamanla anlatılmış kitapları pek sevemiyorum. Ama yinede bir yerden sonra kurgunun içine girince o kadar göze batmıyor bu durum. Sadece belirtmek istedim. 

Kapak resmi ise beni benden alıyor. Sizce de çok yaratıcı değil mi? 😍 Yazarın kendine has bir tarzı var ve farkında olmadan sizi kendisine hayran bırakıyor. Kurgusu zekice düşünülmüş ve işlenmiş. Tarryn Fisher'dan da farklı bir şey beklenmezdi. Beğenmediğim yönleri olduğu kadar beğendiğim yönleri de oldu. Beğendiğim yönleri daha ön planda. Beni şaşırtmakla kalmadı afallattı. Bu da bir adım önde olmasını sağlıyor. Daha fazla uzatmak istemiyorum. Yazarı seviyorsanız ve henüz bu kitabını okumadıysanız en kısa süre de temin edip okumanızı öneririm. 😊
Pinterest shareGoogle Plus share
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI