Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler / ALINTILAR

 
*
 

 
*
 
Yakın olmak için kelimelere, dokunuşlara, birbirlerini görüp işitmeye ihtiyaç duyanların hayatı ne kadar durağan ve sıkıcıdır kim bilir.

Sevgilerinden emin olmak için kanıt isteyenlerin ya da kanıtlamaya ihtiyaç duyanların hayatları ne kötüdür.
 
*
 
Senin bana neler ifade ettiğini, neler verdiğini, dünyanın neresinde olduğunun fark etmediğini, bir insanın ötekinin elini hissetmesi için illa dokunması gerekmediğini onlara nasıl açıklayabilirim?
 
*
 
"Ölüm hayatın sonu değil , bir aşamasıdır."
 
*
 
"Bizi sevgi güzelleştirir.."
 
*
 
Korku körleştirir , sağırlaştırır.
Öfke körleştirir , sağırlaştırır.
Kıskançlık ve şüphe de öyle.
Korkudan güçlü tek bir şey vardır.
 
*
 
Hiçbir şeyin asıl özünü gözlerle göremezsin.
 
*
 


Pinterest shareGoogle Plus share

Dublin Caddesi / ALINTILAR

 
*
 
 
*
Suratında koca bir sırıtmayla bardan geriye doğru bir adım atıp bana doğru başını salladı.
" Ne var ? " dedim ters ters.
Çarpık çarpık gülümsedi. Erkeklerin çarpık gülümsemelerinden nefret ediyorum. Böyle seksi olanlarından bile. " Hangisini daha çok sevdiğimi bilmiyorum.." dedi düşünceli düşünceli çenesini ovuşturarak. " Çıplak seni mi , askılı bluzlu seni mi. 90 , değil mi ? "
Ne? Kaşlarımı çattım , ne dediğini anlamamıştım.
Ve sonra dank etti.
Öküz !
 
*
 
...."O zaman bana öyle bakmayı kes."
Takım Elbise eğleniyor gibiydi. " Sevgilim var ama kör de değilim. Bir şey yapamıyorum diye bakmayacak da değilim. "
 
*
 
Bazen bulutlar tüy gibi değildir. Bazen yüklüdürler ve kararırlar. Hayat bu işte. Olur böyle şeyler. Bu, hayatın çok korkunç olduğu anlamına gelmez ya da benim artık korkmadığım anlamına da gelmez ama artık gökyüzünün altında yanımda Braden’m durduğunu bildiğim sürece işler yolunda olacak. Yağmur yağacak ama birlikte ıslanacağız. Ki Braden’ı biraz tanıyorsam, bizi en kötüsünden korumak için mutlaka yanında devasa bir şemsiye olacaktır. Belirsiz de olsa böyle bir gelecekle baş edebilirim işte.
 
*
 
“Beni bırakıyor musun?”
Üst dudağı kıvrıldı, geriye doğru bir adım daha atıp benden uzaklaşırken ifadesi acı verecek derecedeydi.
“Zaten... hiç tutamamışım ki.”
 
*
 
İnsanların yaklaşmasına izin verirsen böyle olur işte. Hiçbir bok bilmedikleri halde seni anladıklarını falan zannederler.
 
*
 
“Bana bir şey anlatmak zorunda değilsin.”
Zoraki gülümsedim. “Sen benim kafayı kırmış olduğumu düşün yeter.”
Braden gülümsedi. “Onu biliyorum zaten.”
 
*
 
“Sana numaramı vermeyeceğim.”
Tekrar sırıttı.
“İstemedim ki."
 
*
 
Birbirinden hoşlanan insanların hissettiklerin kıvılcımların Hollywood ve romantik kitaplara özgü olduğunu sanırdım . Değilmiş.
 
*
 
Risk alıp kaybetmekten daha korkunç olan nedir biliyor musun?
Pişmanlık. Pişmanlık insanı mahveder.
 
*
 
"Aşk acısını tanımlamak kolay değildir."
 
*
 
"Tekrar edeyim. Söz konusu sensen... Paylaşmayı sevmem."
 
*
 
"Ağzın iyi laf yapıyor. Hakkını vermek gerek."
"Ellerim de iyi işler. Onunda hakkını verecek misin?"
 
*
 
“En son görüştüğümüzde seni ürkütecek bir şey söyledim galiba. Ya da yanımdaki biri seni ürküttü?” Kendini beğenmiş. Kahkahayı patlattım. “Vicky mi?”
Bana tekrar döndüğünde pis pis sırıtıyordu. “Kıskandın mı?”
Bu konuşma gerçek miydi? İki haftadır görüşmemiştik ve..puff! Egoizmine hayretle gülümseyerek kollarımı göğsümde birleştirdim. “Biliyor musun, bu odaya sığabilmiş olmam gerçek bir mucize, koca götlü egon her yanı kaplıyor çünkü!”
 
*
Braden Carmichael
 
 
*
 

Pinterest shareGoogle Plus share

Sabah Uykum / ALINTILAR

*
 
Haberin olmamalıydı sevdiğimden , ben seni platonik sevmeliydim . Seni sırf Yaradan'dan ötürü sevmeliydim. Ben eni çok farklı sevdim. Benimmiş gibi , gitmeyecekmişsin gibi sevdim. Sanki her zaman çayımı karıştıracakmışsın gibi sevdim . Ben seni sanırım bir memur gibi sevdim ama çalışkan bir memur gibi. Her sabah sevdim , her akşam sevgimi kapattım , sonra yeniden sevdim . Bir memurun ay sonu hesabı olabilirdi ama ben seni hesapsızca sevdim..
 
*
 
Ben seni pek bir uluorta sevdim sanırım . Gizlemeden , korkmadan , ağzıma geldiği gibi sevdim seni. En büyük hatam budur belki de..
Sen bile bilmemeliydin ne kadar sevdiğimi , belki o zaman bitmezdik..
 
*
 
Aşk , adını koyamadığın duyguları sana yaşatan insana aptal aptal bakmaktır. Yüzünün her kıvrımını ezberlemek ve onu bir cumartesi akşamı gibi sevmektir..
 
*
 
İnsan herkesi almamalı hayatına , özeli olmayanın özlemi olmaz..
 
*
 
Benimki bir gönül meselesi , belki de sen ondan güzelsin..
 
*
 
Belki de mutluluk senden başka derdimin olmamasıdır..
 
*
 
Her zaman en güzel kız , elini tuttuğun kızdır..
 
*
 
....ağlayabilmek insan olmanın en güzel halidir..
 
*
 
Sen bir kızın gülüşünü sevmelisin mesela.. Senden başkasına öyle gülmemeli.. Bilmelisin ki o kız senin için gülüyor..
 
*
 
Sevgiyi taşımak yürek ister..
 
*
 
....hayat sevebildiğin kadar.. Aldığın nefes onu başkasıyla paylaşabildiğin kadar . Sen kendine birini katabildiğin kadarsın..
 
*
 
...alışmak ölmek gibidir..
 
*
 
İnsan , hayalleri ve sevebildiği kadar insandır..
 
*
 
Alışkanlığımsın ; yalnızlığımsın ; dünümdeki çocukluğum , yarınımdaki ihtiyarlığımsın..
 
*
 
Bazen kendinizi aptal hissetmek pahasına sizi mutlu edecek olan şeyi yapın..
 
*
 
Sen benim suyumsun , öyle berrak öyle temiz en güzel huyumsun..
Sen benim sabah uykum , sen uykumdan çalanım , yanıma yar olanımsın..
Ben seni bir adamın en saf haliyle sevdim..
Elmacık kemiklerini ayrı , gülüşlerini , saçlarını ayrı sevdim..
 
*
 
Ofsayt senin kalbime düştüğün gündür..
 
*
 
İnsan hiç unutmadığı birini hatırlayamazmış..
 
*
 
Ben seni çok harfli sevdim , bütün harfleri senin yüzünden sevdim..
 
*
 
Ben senden ayrılırım da ;
Sesimi özlersin diye kalıyorum.

Ben senden ayrılırım da ;
Şarkılar hatırlatır diye korkuyorum..
 
*
 
Şarkılar gözyaşlarının üzerini örtemez
Çünkü notalarda ıslanır..
 
*
 
Belki şu an ikimizin olmayan bir şarkıyı ayrı şehirlerde başka insanlar yüzünden seviyoruz. Beki karşıma çıkman bir tren biletine bakar , belki de o tren hiç geçmez benim şehrimden..
 
*
 
Nefes anlık bir şeyse ve aldığımız nefesi bile verip öyle gideceksek ; hiçbir şey bizim olamaz. O halde biz de hiçbir şey olamayız . Özetle bir hiçin sahip olduğu her şey bir hiçtir..
 
*
 
Ben yarım kalmayı da ; döndüğümde hiçbir şeyi yerinde bulamamayı da senden öğrendim . Ne kadar abartılı sevdiysem o kadar yüksekten düştüm . Şimdi bir tren yolculuğuna çıkıyorum ve döndüğümde yerinde olması gereken hiçbir şey yok .
 
*
 
Bana ilk görüşte aşk lazım değil. Biraz genelleştirsek kimse zarar görmez sanki ; Bana Her görüşte aşk lazım . Bana biraz sen lazım ama bana yazılmış bir sen lazım , şöyle alnımın tam ortasına yazılış ömürlük bir şey lazım .
 
*
 
Sen hiç , birinin gülüşünü sevdin mi?
 
*
 
Gülmek cesaret istemez, ama ağlamak cesaret ister.
 
 
*
 
Hiç kimsede olmayan mavileri sevdim..
 
*
 
Seni yaşamadan ölmek istemiyorum..
 
*
 
Konu seni unutmaksa , ben yokum..
 
*
 
GÜLÜŞÜNÜ GÜLÜŞÜME KATAR MISIN?
 
*
 
Aşk öyle bir şey ki; binlerce ağır cümle ile gidemiyorsun ama bir lafı ile kapısına koşuyorsun..
 
*
 
Aşk öyle bir şey ki; binlerce ağır cümle ile gidemiyorsun ama bir lafı ile kapısına koşuyorsun..
 
*
 
Aşk öyle bir şey ki; binlerce ağır cümle ile gidemiyorsun ama bir lafı ile kapısına koşuyorsun..
 
*
 
Neden ağladığının önemi yok ki. Senin ağlayabilecek kadar güzel bir kalbin var.
 
*
 
''Belki bensizlik iyi gelir sana, belki sensizlik mahveder beni.''
 
*
 
''Kalamazsın tek başına ama alamazsın da yüreğine bir başkasını, bilirim.''
 
*
 
Başkasında bulamadığım huzurumsun..
 
*
 
Ayrılık bir saniye ama acısı çok saniye.
 
*
 
Belki bir ömür benim olursun..
 
*
 
Belki de gerçek ayrılık , bir daha hiçbir yerde yüzünü görememektir..
 
*
 
Hayat radyo gibidir , karşına yeni insanlar çıkarır ve hepsini sevemezsin..
 
*
 
Belki de sevmek , birinin sesini yemek istemek gibi bir şey..
 
*
 
Bir kıza verebileceğin en güzel hediye soyadındır..
 
*
 
Sen benim papatya falımsın , koparmaya kıyamadığım..
 
*
 
Benim en uzun cümlem senin adın..
 
*
 
Sen benim en güzel filmimsin..
 
*
 
Yolun açık olsun , en çok da bana dönen tarafı..
 
*
 
Korkarak yaşadığın bir hayat , senin hayatın olamaz..
 
*
 
Bir fotoğraf gibi seveceğim seni , unuttukça daha çok..
 
*
 
Gitmen gerektiğini hissettiğinde kalmayacaksın..
 
*
 
Yanımda bulamadığım , hayatıma katamadığımsın..
*
 
Ben senin güldüğünde kaybolan gözlerini sevdim..
*
 
Görenler yalnızım sanıyor , sensizlik nedir bilen yok..
*
 
Sarılacak birinin olmaması büyük eksiklik..
*
 
Özlemedim , gözüme fotoğrafın kaçtı..
*
 
Nefes alır gibi özlediklerimiz ,bir ömür kalbimizde gizlediklerimiz var..
*
 
Tüm samimiyetimle şunu söylemek isterim ; etrafınızda hiç insan yokken ne kadar yalnızsanız , çok insan olduğunda da o kadar yalnız olabiliyorsunuz.
 
*
 
Dün gece uyumadım seni sevdim , haberin yoktu..
*
 
Özlediğim kadarsın..
*
 
Bana cümleler bırak , okudukça sen olayım..
 
*
 
Ellerin başkasına benim kadar yakışmaz , bilirim..
*
 
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir..
 
*
HAYAL PEREST
 
Pinterest shareGoogle Plus share

SOĞUK KAHVE / ALINTILAR

ALINTILAR
 

*
 
Tekrar tekrar dinlediğim şarkılar gibisin..
Bazen üst üste yüz kere seviyorum seni..
SAYFA : 64
 
*
 
Eski sevgiliyi çok özleyip , içinden mesaj atma isteği geldiğinde devreye giren otomatik fren sistemine "gurur" denir .
SAYFA : 49
 
*
 
Bazen ortada hiçbir neden yokken özlersin.
SAYFA : 51
 
*
 
Sadece aşık olduğun insanlar kahve iç .
Onu izlerken kahven soğusun , soğuk kahveyi sırt onun yüzünden sev.
SAYFA : 220
 
*
 
Bazen sahip olduğun tek şey "O"nu düşünebilme yeteneğidir .
SAYFA : 178
 
*
 
Şimdi her şey fincanda soğuyan bir kahve kadar tatsız.
Ve hiç bir yazı sana yazılmadı , senin yüzünden yazıldıysa haberim yok.
SAYFA : 209
 
*
 
Birinin yürüyüşüne vurulursun , birinin gülüşü tokattır kalbine. Eros falan hikaye .
SAYFA : 219
 
*
 
Dünyanın en güzel şeyi de Allah'ın bize bir dua kadar yakın olması.
SAYFA : 206
 
*
 
Hayat binlerce cümleden oluşan saçmalık..
SAYFA : 216
 
*
 
Şarkılar olmasa gerçekten yalnız kalırdık.
 
*
 
Bir insanın sana verebileceği en güzel şey güvendir..
 
*
 
Bazen ortada hiç bir neden yokken özlersin..
 
*
 
Ve belki de hayatının aşkı bugün senle aynı anda su içti..
 
*
 
Seçeneksizliğim değil tercihimsin..
 
*
 
Bazen cuma günü kadar seversin birini..
 
*
 
Akıl kalp kadar yormaz bedeni..
 
*
 
Birine "G*tün tekisin" diyorsam, oradaki "yıldız" sansür değil, o kişinin yıldızlı bir göt olduğunun belirtisidir. Yıldızlı pek iyi gibi..
 
*
 
"Ben seni başka bir alfabeyle seviyorum."
 
*
 
Çayı açık Seni koyu sevdim ben .
 
*
 
El âlem ne der diye düşündüğün sürece, aldığın kararlara asla kendi kararım diyemezsin
 
*
 
Bir yer olmalı insanların birbiriyle konuşmadığı, kitap okuyup kahve yudumladığı, etrafındakilerin dilini bilmediği ve mutlu olduğu.
 
*
HAYAL PEREST
 
 
 
Pinterest shareGoogle Plus share

LUX 2 - ONİKS / ALINTILAR


LUX 2 - ONİKS / ALINTILAR
*
 
Carissa : Teşekkür ederim. Lesa sana şunu söylememi istiyor.
"Daemon bugün seksi gözüküyor." Ben de aynı fikirdeyim.
Sessizce güldüm ve şöyle cevap verdim:
"Daemon her zaman seksi gözüküyor!!!"
 
*
 
Katy: (iç ses)
Daemon'dan hoşlanıyordum.. ondan gerçekten , "gerçekten" hoşlanıyordum.
 
*
 
Daemon : (iç ses)
"Onu güvende tutmak için ne gerekirse yapardım. Öldürürdüm . İyileştirirdim . Ölürdüm . Ne olursa." Çünkü her şeyimdi o benim."
 
*
 
Katy: Nasıl olur da beni hala arzulayabilirsin ?
Dameon : Ha , seni hala boğmak istiyorum. Ama ben deliyim . Sen kaçıksın . Belki de o yüzden .İkimiz de balatayı sıyırmışız.
 
*
 
Katy: Galiba seni seviyorum.
Daemon kıpkırmızı kesilmiş yanağımı öperken beni daha da sıkı sardı.
"Dememiş miydim ?"
Beklediğim yanıt değildi bu .
 
*
 
Daemon : "Şanslı olduğumu düşündüm. Çünkü kafamdan söküp atamadığım , canımdan çok kıymet verdiğim o kişi hala hayattaydı. Hala buradaydı . İşte, sen o kişisin. "
 
*
 
Katy: " Başka hiç kimse için böyle hissetmemiştim. Sanki yanındayken sürekli düşüyorum , sanki nefesim kesiliyor ve yaşadığımı hissediyorum ; öylece durup hayatın yanımdan geçtiğini değil .Bunları başka hiç kimseyle hissetmedim. "
 
*
 
Katy: "Evet , benim için çok değerlisin . Şükran Günü'nde benim için yaptıkların..beni.." Sesim çatladı. " Beni acayip sevindirdi. Seni hala önemsiyorum. Tamam mı ? Benim için çok değerlisin. O kadar ki , sözcüklere bile dökemiyorum çünkü kıyaslayabileceğim her şey yanında değersiz kalıyor. Hep seni istedim , nefret ederken bile istedim seni. Şu anda beni delirtsen de hala seni istiyorum. Her şeyin içine ettiğimi de biliyorum. Sadece sen ve ben için değil, Dee için de. "
 
*
 
Daemon : " Yalnız kalmana yüreğim dayanmadı , o kadar ."
 
*
 
"Okula senin için hediyeler getiriyor." Adam gözlerini kısarak başını arkaya yatırdı. "Hiç kimseye böyle davrandığını görmemiştim. Kış kardeşime bile."
"Hem ikiniz birlikte çok zaman geçiriyorsunuz." diye ekledi Dee.
 
*
 
Katy: (iç ses)
" Ondan , neredeyse canımı acıtacak kadar çok hoşlanıyordum. "
 
*
 
"Bunu yapmaya devam edemeyiz ." Sesim titriyordu. "Biz..."
"Birbirimizden hoşlanıyoruz." dedi , öne adım atıp masanın iki tarafındaki uçlarını tutarak . " Senden önce davranıp şunu söyleyeyim : Seni iyileştirmeden önce de birbirimizi çekici buluyorduk biz. Sıkıysa inkar et."
 
*
 
Daemon: Özür dilemeye geldim.
Katy: Ne ? (Şaşırmış , afallamış , apışıp kalmıştım.)
Yine mi özür dileyeceksin ? Ne diyeceğimi bilmiyorum. Nutkum tutuldu.
 
*
 
"Orası anlaşılıyor."
Ayağa kalkıp yüzümü buruşturdum.
" Of ya, belki de k*çımı kırmışımdır. "
" Umarım kırmamışsındır . K*çının hayranıyım." Gülümsedi.
" Yüzün amma kızarmış. Düşerken çarpmadığından emin misin ? "
İnledim. " Senden nefret ediyorum."
 
*
 
Daemon aniden önümdeydi . İstemeden geriye bir adım attım.
"Seni öpmekten hoşlanmadığımı mı sanıyorsun ? O zamandan beri her saniye bunu düşünmüyor muyum sence ? Senin de düşündüğünü biliyorum . Gel , kabul et ." Midemin derinliklerindeki yaylar gerilmişti.
 
*
 
Uçları kıvrık sayfalar tüm kitapseverlerin korkulu rüyasıydı.
 
*
 
"Daemon Black,"diye cevap verdi Daemon, benim yerime.
"Geceleri gözüne uyku girmeden hakkında fanteziler kurduğu erkek benim."
 
*
 
Tek kaşını kaldırdı.
- Bu yüzden benden aniden hoşlanmaya başladın.
- Senden daha önce de hoşlandığımdan adım gibi eminim , Kedicik.
- Göstermesini iyi biliyorsun o zaman.
- Doğru. (diye itiraf etti.) - Sana davranışlarımdan ötürü üzgün olduğumu da söylemiştim. (Derin bir nefes aldı.) - Senden hep hoşlandım. Bana orta parmağınla ilk kez hareket çektiğin andan beri.
 
*
 
Lesa: "Kimden hoşlanıyorsun".
Katy: Gözlerimi kapattım ve sonunda bunu sözcüklere döktüm. "Daemon."
Lesa: "Ah-ha !" Kalçasıyla bana vurdu. "Bekle. Neden karmaşıkmış? Daemon sana vurgun. Her halinde belli , hatta birbirinizin gırtlağına bastığınızda bile . Sen de ondan hoşlanıyorsun. Mesele ne o zaman ? "
 
*
 
Daemon: "Dikkati mi dağıtmayı bırak , Kedicik. Bahsime geri dönelim. Yılbaşına kadar bana çılgınca , sırılsıklam , geri dönülemez ve karşı konulamaz bir şekilde aşık olduğunu itiraf etmiş olacaksın."
 
*
 
Gözlerimi devirerek önüme döndüm. Daemon taş gibiydi ama aynı zamanda tam dayaklıktı ve bu , bazen taş gibi olduğu gerçeğini bile gölgede bırakıyordu. Ama her zaman değil.
 
*
 
Ama seviyordum onu.
Öküz de beni seviyordu.
 
*
 
HAYAL PEREST
Pinterest shareGoogle Plus share

LUX 2 - ONİKS / YORUM




LUX 2 - ONİKS / YORUM
 
Başlangıç Tarihi : 23. 11 . 2013
Bitiş Tarihi : 25. 11 . 2013

 *
 
 
SAYFA : 396
DEX YAYINLARI
 
*
Daemon , Daemon diyorum başka bir şey demiyorum.
Çok sevdim ben bu "öküzü"..
"Sen nasıl bir "öküz"sün ya .
Böyle öküz'ler bizi bulmaz zaten" dedirtti bana .
 
*
 
Blake ; denen şu çocuğa çok sinir oldum ben.
Katy'e yaklaşmalar falan çok sinir oldum çok.
Daemon'un yerinde olsam öldürürdüm o çocuğu ama .
Katy var işte..
 
*
 
Katy'de bazı sahnelerde sinir oldum.
Daemon varken sen tut Blake denen çocukla takıl.
Sonra Daemon , Ash'le takılınca kıskan.
İyi oluyor Katy ' e .. (diyorum bazen ama diyorum sadece.)
 Sevdim ben Katy'i ve Daemon ile muhteşem bir ikili oldular.
 
*
 
Bu kitapta Daemon "öküz"lüğü biraz daha bırakmış gibi geldi bana.
Bazı romantik sahnelerde çok hoştu.
Gözüme girmedi değil yani .
 
*
 
Algılrım sadece Daemon'A açık olduğu için sadece ondan bahsetmek istiyorum .
Ama okumayanlar için "spoiler" olmasın. Okuyun kendiniz görün :)
Daemon'un "öküz"lüğünü..
 
*
 
Bu kitabı da ilk kitap gibi çok sevdim ve bir severek okudum.
Hala okumayanlar varsa bir an önce okuyun derim..
 
*
 
HAYAL PEREST
 
 
 
Pinterest shareGoogle Plus share

LUX 1 - OBSİDİYEN / ALINTILAR

LUX 1 - / OBSİDİYEN


ALINTILAR

*
 
"Sıradaki soru?"
"Neden bu kadar dangalaksın?"
"Herkes bir konuda uzmanlaşmalı, değil mi?"
"Şey, harika bir iş çıkarıyorsun."
 
*
 
Daemon: "Ben seni iyileştirmeden önce de birbirimizi çekici buluyorduk.
Bunu inkar edemezsin çünkü ben... senden hep hoşlandım."
 
*
 
Daemon: "Birbirimizden hoşlanıyoruz . Gerçekten .
Bunu inkar edip durmamız çok aptalca değil mi ? "
 
*
 
Katy:(iç ses)
Ondan hoşlanıyor muydum ?
Belki.
Onu çekici buluyor muydum ?
Kesinlikle .
 
*
 
Ellerini duvardan aşağıya kaydırıp kalçalarımın yanında durdurdu.
Daemon: "Bence hiç aklından çıkmıyorum. Bir an bile."
Katy: "Aklını kaçırmışsın sen" Nefes nefese iyice duvara yaslandım.
Daemon: "Hatta muhtemelen benimle ilgili hayaller kuruyorsun." Bakışlarını dudaklarıma indirdi. Dudaklarımın aralandığını hissediyordum. "Bahse varım , ismimi defalarca defterlerine yazıyorsun , etrafına da küçük bir kalp çiziyorsun."
Güldüm.
Katy: " Ancak rüyanda Daemon. Düşüneceğim en son kişisin.."
 
*
 
Katy: "Seni çekici bile bulmuyorum." (Yalan! Ding! Ding! Yalan.) "Birazcık bile. Sen.."
Daemon bir anda önümde belirdi , yüzümden bir santim bile uzakta değildi.
Daemon: "Neyim ben ?"
 Katy: "Cahilsin." (dedim geriye bir adım atarak.)
Daemon: "Ve?" (O da öne bir adım attı.)
Katy: "Kibirlisin. Kontrol manyağısın." (Geriye bir adım daha attım ama hala benim alanımdaydı ve yaklaşıyordu.) "Bir de , bir de.. hıyarsın."
 
*
 
Daemon : "İnsan kızları çekici bulup bulmadığımı mı soruyorsun?" diye sordu. Siyah , ıslak dalgalı saçları öne düşmüştü. Küçük su damlaları uçlarından akıp yanağıma düşüyordu. "Yoksa seni çekici bulup bulmadığımı mı soruyorsun ? "
 
*
 
Daemon: "Bir de bu saçmalıklarıma katlanmıyorsun,"diye ekledi , hafif bir kahkahayla.
"Bu huyuna bayılıyorum."
 
*
 
Katy: "O halde neden dışarı çıkmak istedin ?" Taşı silkeledim ve sandaletimi geri giydim . "
 Cevap vermekten kaçmak çok eğlenceli olduğu için mi ?"
Daemon: "Şey, kızdığında yanaklarının pembeleştiğini izlemek keyifli de ondan."
Ona dik dik baktım.
*
Daemon: "Hastalıklı olsa da sinirlenmeni izlemeyi seviyorum ama bunun yanı sıra başka soruların olacağını da tahmin ettim."
 
*
 
Katy (iç ses):
Gerçekten de sadece birkaç saniye sonra bana yumurta ve pastırma dolu tabağı uzattı. Süper hızlı hareketler , mikrodalga eller derken , uzaylıları harbiden kıskanmaya başlamıştım.
 
*
 
" Delilik bu ama senden korkmuyorum."
" Korkmuyor musun ? "
" Hayır. " Güldüm ama sesim biraz isterik gibiydi , inandırıcılıktan tümüyle uzaktı. " Hiç uzaylıya benzemiyorsun! "
Bunu belirtmek önemli gibi görünmüştü.
Tek kaşını kaldırdı. " Uzaylılar neye benzermiş peki ? "
" Sana .. sana değil," dedim heyecanla . " Göz kamaştırıcı olmazlar. "
" Sence ben göz kamaştırıcı mıyım ? " Gülümsedi.
Ona kötü kötü baktım . " Kes sesini . Sanki bu gezegendeki herkesin , senin yakışıklı olduğunu düşündüğünü bilmiyorsun." Yüzümü buruşturdum , bu konuşmayı yapıyor olmak bile hayret vericiydi. " Uzaylılar - yani varlarsa tabi - koca gözlü ve cılız kollu küçük yeşil adamlardır ya da..ya da dev böcekler ya da yamuk yumuk küçük yaratıklardır."
Daemon kahkahayı bastı. " ET gibi mi ?"
" Evet ! ET gibi hıyar ! Bunu komik bulmana sevindim .Kafamı zaten yeteri kadar karıştırdığınız yetmezmiş gibi. Belki de kafamı falan çarpmışımdır." 
 
*
 
Öne eğilip dudaklarını hafifçe aralarken gözlerinde şaşkınlık belirdi. " Galiba şimdi anlıyorum . "
" Neyi anlıyorsun ? " diye fısıldadım.
" Kızarmanı izlemek hoşuma gidiyor. " Başparmağıyla yanağımda daireler çizerken fısıldayarak konuşuyordu.
 
*
 
Daemon bir an beni izledi , sonra da ağzı kulaklarına vardı.
" Benimle takılmak istemiyor musun ? "
" Ee , hayır . "
" Neden peki ? "
Gözlerimi devirdim . " Her şeyden önce , öküzün tekisin. "
Başıyla onayladı . " Olabilirim. "
 
 
Pinterest shareGoogle Plus share

LUX 1 - OBSİDİYEN / YORUM

Blog'umdaki ilk yazımda size en son okuduğum kitap hakkında yorumda bulunmak istiyorum.

*
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 22.11.2013
BİTİRME TARİHİ: 22.11.2013
*
 
 
LUX 1 - OBSİDİYEN
Jennifer L. Armentrout
SAYFA : 360
DEX YAYINLARI
 
Hepinizin bildiği üzere ve bir çoğunuzun okuduğu üzere "obsidiyen" ile karşınızdayım.
Ben bu kitabı okumak için biraz geç kaldım ama sonuna okudum.
 
Kitabı okumaya başlamadan önce hakkında bir çok söylenti duydum.
Bir çok yorum okudum ve merak edip okumaya başladım.
Ve kitaba başlamamla bitirmem bir oldu. Sanki elime yapıştı kitap.
Ve bir gün gibi kısa bir süre bitti (Sanırım 8-9 saatte bitirmişimdir.)
Ve kitabı bitirdiğimde; "Daemon , sen ne yaptın ?" dedim .
Nasıl hem bu kadar "öküz" ve hem bu kadar romantik olabiliyorsun.
Kitabı okuyunca neden "öküz" diyorlar bu çocuğa anladım .
Ve hak verdim bazı yerlerde.
Ki bazı yerler de çok romantik buldum karakteri.
 
-Kalem ile Katy'i rahatsız etmeler ,
-Katy'e "Kedicik" diye hitap etmeler vs.
Bunlar çok hoş şeylerdi.
Ve okurken içim gitti kitaba.
Hele bazı yerlerde çok güldüm.
Söylersem "spoiler" olmuş olur o yüzden bence siz gidin okuyun kitabı.
 
Katy ve Daemon ikilisine bayıldım. Birbirleri ile olan didişmeleri çok güzeldi.
Daemon'a ayrı bir bayıldım. Kitabı bitirdiğimde 2.kitabı hemen okumalıyım dedim.
Ve kafamda "Daemon , bizi diskoya götür" sesleri yankılanmaya başladı .
Etkisinden uzun süre kurtulamayacağım sanırım .
 
Dee ve Adam ikilisine de kanım ısındı. Özellikle Dee'yi çok sevdim ben.
Kitaba farklı bir tat , farklı bir sıcaklık katmış.
 
Dediğim gibi bir solukta heyecanla okuduğum , yer yer beni güldüren muzip bir kitaptı.
Eğer bu kitabı okumadıysanız hemen gidip okuyun ve nasıl bir kitap olduğuna kendiniz karar verin.
 
Diğer kitapta görüşmek üzere...
Hayal Perest
 
 
Pinterest shareGoogle Plus share

MERHABA


 


Herkese Merhaba.
Blogger dünyasına yeni katıldım .
Bana kısaca Hayal Perest diyebilirsiniz.
Ve zaman yolculuğu yapmaya bayılırım.
Kitap ve müzikten oldukça hoşlanırım.
Özellikle de kitaplardan..
 
Blogger'a kayıt yaptırmadan önce bir çok blog takip ettim.
Ve neden benim de bir bloğum olmasın ki diye düşündüm
ve an itibariyle artık benim de bir bloğum var.
Sizinle buradan iletişime geçebilir .
Duygularımızı ve düşüncelerimizi paylaşabiliriz.
 
Neler yapacağım konusunda ufak tefek fikirlerim var.
Kitaplardan müzikten bahsedebiliriz mesela.
Ve tabi zaman yolculuğundan ..
 
Diyeceklerim şimdilik bu kadar.
İlerleyen günlerde görüşmek üzere..
Pinterest shareGoogle Plus share
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI